Sayfa: 19
GERÇEK VE DÜŞ.
Adada eski kilisede,
Deniz kenarında bir meyhanede,
Bir çay bahçesinde,
Bazen kordonda bir bankta,
Bazen kumsalda kayaların arasında,
Kimileri sakin bir yerlerde,
Bembeyaz çarşaflı yataklarda,
Bir dere üzerinde ,
Eski bir tahta köprüde,
Ya da dağlarda bakır bir sini içerisinde,
Bir şişe kırmızı şarap tadında.
Daha dahası bir umut dünyası ya!
Uzak bir yerlerde gecelemesine...
Sayfa:23
GELMEYEN ZİYARETÇİ...
Senden bir haber beklerim.
Gündüzler boyu,
Geceler son bulana kadar.
Senden bir seviyorum beklerim.
Yüzlerce kelime arasında.
Hastahane odasının kapısında,
Seni görmek isterim.
Hatta yoğun bakımda,
Senden bir haber beklerim.
Gelmez, gelmezsin!
Ne acıdır bilir misin ?
Beklerken ölümü,
Geleceksin diye ertelemek...
Sayfa: 39
ÖZGÜRLÜK... !
Seni gül yapraklarına sarsam.!
Denizlere bıraksam.!
Martılar eşlik etse sana.!
Özgür kalınca, döner misin bana ?...
Sayfa: 76
MELEĞİM ! ! ! ...
Uyan, kalk bak!...
Sana bir demet çiçek göndermiş...
Cennetten melekler...
Onların yaşayabilmesi için...
Senin kokunun karışması gerekiyormuş!...
"Günaydın hasretim..."
Sayfa: 103
SON ARZU.
Bir gül al eline,
Ve avucuna su...
Bir elinde tuttuğun güle,
Dök avucundaki suyu...
Böyle hafifçe silkeleyip,
Gülü boynunda dolaştır...
Sonra pencereden,
Rüzgara tutup,
Avuçlarının içine al...
Dudaklarını değdir yavaşça...
Yüreğinde bir özlem,
Duyarsan beni ara...
Yok bir kin,
Bir nefret hissedersen,
Gülü aşağıya at,
Pencereden yavaşça...
|
SEVİLEN ŞİRLER
SAHİPSİZ HATIRALAR
Umutlarımı umutlarına bağlamıştım.
Bütün hatıralarımdaki hataları yok etmek,
Bir kara tahtadaki maziyi silip,
Yerine bembeyaz ümitleri yazmak için.
Nasıl bilebilirdim duygularına sahip
çıkmayacağını,
Hatıralarımı senden sonra daha bir,
Simsiyah yaşayacağımı.
Beni karanlıklara gömüp,
Kendine başkaca ışık arayacağını.
Düşünemezsin bile içimin sana yakınlığını !
Bul, ara, dene, hayallerin kırık kırık olana dek.
Dönüp arkana baktığında bekler bulacaksın,
Beni karanlıklarda umudum !
|
 |
DİŞİ !..
Sen,
Duygu sağanağına gebe,
Bulutlar gibisin !...
Harika bir dişisin !
Ben birazını tattım.
Sen,
Zamanı durdurana kadar !...
|
 |
VEFASIZLIK...!
Bir ömür sefalete açıktır.
Biri ölüm, diğeri işkence.
Biri yok oldu gitti, diğeri bilmece.
Kahrı yazsam kim okur ki?
Yaşım ileri, ileri, okusa ne ola ki?
Kaçtım geldim buralara, yıllara inat.
Aklımdan olmaktansa, yalnızlığım yeğdir.
Görenler hep kavgacı dediler görünümüme.
Sevgimi akıttıklarım bir bahane etti yine.
Bula bula gönül, hep terki sevenleri sevdi.
Sevdamdaki eksiklikler değil sebep!
Zaman, mutlaka aşk için, hep ters geldi
Umutlar yeşerirken güneş kayboldu.
Güneşi tuttum da, seni tutamadım gönül!
Hiç açmadım içimi kimseye, bu yaşa kadar.
Sevdim seni diyemedim her gördüğüme.
Seni seviyorum dediklerim, ya öldü!
Ya da seviyorum demek, ona bir şey vermedi.
Biri sevdi yok oldu gitti.!
Biri rencide edip acıdı, sonra genç adam dedi.
Hangisi değerdi, sevmeye gönül vermeye.
Bırakıp yalnız başıma ölüp giden mi?
Yoksa dalga geçip, seni bırakmam,
Ama sevmiyorum diyen mi?
Bazen manyak oldum zihinlerde.!
Dengesiz kişiliğini kaybetmiş biri.
Bazen yeter artık diyecek kadar bıktırdım!...
Kimi zaman oynadım, nefret için kendimden.
Sizler iki kadın sevinin, kendinizle övünün.
Bir kötü yarattınız, aşkınızla kimsesiz.!!!
Beni kendimden nefret ettirdiniz haklıca.!
Kızılda kor olsun yürekleriniz...
Aşk sevgi dolsun....
Övünün kendinizle, bir adamdan hiç yarattınız.
Sevdiniz sevildiniz hep kendiniz için!...
Yüreğimde güç kalmadı artık...
Kimseyi sevmek için!...
Sevinin övünün, boş bir insan yaratttınız!!!...
|
|