Bu sitedeki resim, fotoğraf, yazı ve şiirler, izinsiz kopyalanamaz ve kullanılamaz.
 


   

Sayfa: 10
  SENSİZ OLMUYOR !


Bir gün melekler karar verip toplanmışlar!
Hiç iyilik yapmayacaklarmış o gün!
Ve onları ziyarete gittim.
Seni anlattım bir bir.
Nasılsa dinlemeyeceklerdi!
Yüreğimi gördüm orada.
Yerlerde üzerine basılmış.
Eğilip elime aldım, kor ateş olmuş.
Senin getirip, bıraktığını söylediler.           
Sözüm ona getiren çok incitilmiş biriydi.
Parmaklarının izi çıkmış, kor yüreğimde.
Dokunduğun yerler buz gibi olmuş.
Alıp yerine koydum.
Şimdi içim üşüyor.
Yalvardım meleklere, ısıtın içimi.                 
Ne olur!
Bu gün olmaz, getireni bul dediler.
Yapamadım, anıları hatırlayıp,
İçimi ısıtmaya çalıştım olmadı.
Çok üşüyorum şimdi.
Her gün biraz daha soğuyor yüreğim.
Yakında buz keseceğim!...       



Sayfa: 12

SEN MUTLU OL ...


Sümbülün kokusu sarmış dalları,
Dallar yemyeşil sümbüle komşu...

Bülbülü misafir etmişler,
Onlara şarkılar söylemiş bülbül...

Bütün tabiat çok mutlu olmuş.
Çekememiş kara bulutlar bunu...

İndirmişler şimşeklerini üzerlerine.
Bir anda her şey yerle bir olmuş... 
Tekrar yeşermiş her yer.
Sümbül yine açmış, kokular salmış...

Ama bülbülü çook beklemişler, mahzun,
Kara bulutlar terk etmiş oraları...

Lakin bülbülsüz,
Hiç kimse mutlu olamamış!..



Sayfa: 18

BULAMIYORUM.


Cennet'e bir anahtar yaptırdım,
Sevda tutkunlarına...
Gidip dolaştım cenneti,
Sevgililerle...
El ele tutuşmuş dolaşıyordu,
Gönüller...
Buz gibi pınarlarından su içiyordu,
İyiler...
Göklerinde periler dolaşıyordu,
Kanat çırparak...
Seni aradım oralarda,
Heyecanla bulamadım...
Anlattım, anlattım,
Hiç tanıyan çıkmadı ...
Hüsrana uğradım.
Yanılmam imkansızdı...
Son bir umut.
Bakındım etrafıma yoktun.
Yoruldum, su içmek için,
Bir pınara sokuldum.
Damlalara sordum hevesle,
Hayır o uğramaz,
Mutluluğu arıyor dediler...
Yalnızca buraya,
Gözlerinin yeşilini gönderdi.
Zümrüt ormanlarına,
Ben hala yine de her yerde,
Seni arıyorum umutluca...



Sayfa: 52

              CANLAR YANIYOR.
           

Nal kesti toynakları,
Canlar yanıyor...
Basamıyor özgür bilekler,
Çatlamış toprak...
Yeleler rüzgarla savaşmıyor,
Canlar yanıyor...
Bir kartal çığlığı göklerde,
Kuşlar kaçışmıyor...
Ağladığı alabalıkların,
Çağlayanlarda görünmüyor...
Rüzgarı boş vermiş fidanlar,
Canlar yanıyor...
Yol başlarını,
Tutmuş yiğitler nafile.
Düğün alaylarında davullar vurmuyor...
Aldatılmış çılgın yürekler,
Canlar yanıyor...
Derelerde sular sessiz,
Yıldızlar ışımıyor...
Ay saklanmış,
Yakamozlar parlamıyor...       
Delip geçmiş geceler yürekleri,
Canlar yanıyor...
Aranıyor sevgililer,
cevaplar verilmiyor...
Yalanlar dolanıyor ortalıkta sinsice.
Kandırmaca devam ediyor.
Canlar yanıyor...
      


Sayfa: 80
   
MAVİLİĞİMİN...


Umutlarımın çığlığısın.
Sessizce içimi paralayan...
Gözlerime baktığımda aynada,
Hüzün ve acıyı özleminle taşıyan...
Sönük, renksiz mavilikler görürüm...
Sonra birden canlanıverir,
Geçiverirsin maviliklerin önüne...
Umutlarım yeniverir kimsesizliğimi,
Düşlerin sonsuzluğunda gülüşünle...


 

SEVİLEN ŞİRLER

SAHİPSİZ HATIRALAR

Umutlarımı umutlarına bağlamıştım.
Bütün hatıralarımdaki hataları yok etmek,
Bir kara tahtadaki maziyi silip,
Yerine bembeyaz ümitleri yazmak için.

Nasıl bilebilirdim duygularına sahip
çıkmayacağını,
Hatıralarımı senden sonra daha bir,
Simsiyah yaşayacağımı.

Beni karanlıklara gömüp,
Kendine başkaca ışık arayacağını.

Düşünemezsin bile içimin sana yakınlığını !
Bul, ara, dene, hayallerin kırık kırık olana dek.
Dönüp arkana baktığında bekler bulacaksın,
Beni karanlıklarda umudum !
DİŞİ !..


Sen,
Duygu sağanağına gebe,
Bulutlar gibisin !...

Harika bir dişisin !
Ben birazını tattım.
Sen,
Zamanı durdurana kadar !...
VEFASIZLIK...!


Bir ömür sefalete açıktır.
Biri ölüm, diğeri işkence.
Biri yok oldu gitti, diğeri bilmece.
Kahrı yazsam kim okur ki?

Yaşım ileri, ileri, okusa ne ola ki?
Kaçtım geldim buralara, yıllara inat.
Aklımdan olmaktansa, yalnızlığım yeğdir.
Görenler hep kavgacı dediler görünümüme.

Sevgimi akıttıklarım bir bahane etti yine.
Bula bula gönül, hep terki sevenleri sevdi.
Sevdamdaki eksiklikler değil sebep!
Zaman, mutlaka aşk için, hep ters geldi

Umutlar yeşerirken güneş kayboldu.
Güneşi tuttum da, seni tutamadım gönül!
Hiç açmadım içimi kimseye, bu yaşa kadar.
Sevdim seni diyemedim her gördüğüme.

Seni seviyorum dediklerim, ya öldü!
Ya da seviyorum demek, ona bir şey vermedi.
Biri sevdi yok oldu gitti.!
Biri rencide edip acıdı, sonra genç adam dedi.

Hangisi değerdi, sevmeye gönül vermeye.
Bırakıp yalnız başıma ölüp giden mi?
Yoksa dalga geçip, seni bırakmam,
Ama sevmiyorum diyen mi?

Bazen manyak oldum zihinlerde.!
Dengesiz kişiliğini kaybetmiş biri.
Bazen yeter artık diyecek kadar bıktırdım!...
Kimi zaman oynadım, nefret için kendimden.

Sizler iki kadın sevinin, kendinizle övünün.
Bir kötü yarattınız, aşkınızla kimsesiz.!!!
Beni kendimden nefret ettirdiniz haklıca.!
Kızılda kor olsun yürekleriniz...

Aşk sevgi dolsun....
Övünün kendinizle, bir adamdan hiç yarattınız.
Sevdiniz sevildiniz hep kendiniz için!...
Yüreğimde güç kalmadı artık...

Kimseyi sevmek için!...
Sevinin övünün, boş bir insan yaratttınız!!!...
Bugün 9 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol